17 Nisan 2021 Cumartesi

DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNAT DAVASI


GİRİŞ;

Türk Borçlar Kanunun 49.maddesi Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. şeklinde düzenlenmiştir.

Bir başkasının kusurlu ve hukuka aykırı bir fiili nedeniyle ölen kişinin yakınları TBK madde 53'e  göre  zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olup bu zararı ispatlarsa destekten yoksun kalma tazminatını isteyebilir.

Bu yazımızda zarar ve tazminat kapsamında destekten yoksun kalma  tazminat davasını inceleyeceğiz.

DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNAT DAVASI;

Giriş bölümünde değindiğimiz gibi bir kişinin başkasının kusurlu ve hukuka aykırı fiili nedeniyle ölmesi nedeniyle yaşamında desteğini gören yakınları(anne, baba, eş, çocukları vb.) TBK'nın Ölüm Başlıklı 53.maddesine ölüm halinde uğranılan zararları tazminat olarak talep edebilirler.

TBK'nın 53.maddesinde zararlar şu şekilde sıralanmıştır;

1. Cenaze giderleri.

2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 

3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.

1-Destekten yoksun kalma tazminat davasında DESTEK kavramı;

Destek, yakınlarına veya yakın ilişkide bulunduğu başka kimselere sürekli ve düzenli bir biçimde yardım eden, eğer ölmeseydi ilerde yardım etmesi beklenen veya büyük bir olasılıkla yardım edecek olan kişidir. Bir Yargıtay kararında denildiği gibi: “Destek sayılabilmek için bakımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterlidir. Ancak, ölüm gününe kadar desteklik etmemiş olmakla birlikte, ilerde bakım gücüne kavuşarak, eylemli ve düzenli olarak yardım etmesi beklenen kimse de destek sayılır.

2-Destekten yoksun kalma tazminatını kimler talep edebilir ?

Destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilmenin koşulları ve buna ilişkin Yargıtay kararlarından seçtiğimiz örnekler şöyledir:

Destekten yoksun kalma davalarında , ödence alacaklısı, ölenin eylemli olarak ve düzenli bir biçimde sağlığında geçimini kısmen veya tamamen sağladığı kimsedir. Bu tür davalarda, olayların olağan akışına göre, eğer ölüm olayı olmasaydı az çok yakın bir gelecekte de bu yardımın sağlanması durumu söz konusu olmalıdır. (10.HD. 24.03.1975, 1017-1657, YKD.1976/9-1315)

Davalının haksız eylemi sonucu ölenin, davacıların eylemli desteği olduğu sabit olduğuna göre, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı isteme hakları vardır. (4.HD.16.09.1980, 7095-9564, Yasa HD.1980/10-1442,no:546)

Destekten yoksun kalındığının kabul edilebilmesi için, ölüm gerçekleşmemiş olsa idi herhangi bir karşılık beklemeksizin eşya, hizmet, para yoluyla yardım ve bakımın devam edeceğinin güçlü olasılık içinde ve yardımın sürekli ve düzenli olması gerekir.” (19.HD. 09.12.1993, 1310-8420, YKD.1994/11-1816)

Destekten yoksun kalma ödencesinin koşullarından biri, ölenin destek olduğunun veya olabileceğinin gerçekleşmesidir. (4.HD.30.01.1986, 85/9525-86/710, YKD.1986/9-1283)

Destekten yoksun kalma tazminatı, ölümün sonucu olarak ölen kişinin yardım ve desteğinden yoksun kalan kimselerin muhtaç duruma düşmelerini önlemek için sosyal karakterde ve kendine özgü bir tazminat çeşididir. (11.HD.27.04.1982, 1762-1988, YKD.1982/7-954)

3-Destekten yoksun kalma tazminatı kapsamı;

Manevi Tazminat;

Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir (BK m.56/2). Yargısal uygulamaya göre, manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmaması gerekir. Manevi tazminatın amacı olay nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesidir. Bu nedenle manevi tazminat miktarı belirlenirken; kaza tarihi, olayın meydana geliş şekli, kusur durumu ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları değerlendirilmelidir.

Maddi Tazminat;

Ölen kişinin ölümü nedeniyle yaşadığında desteğini gören kişiler ölen kişinin bedensel ve düşünsel desteğinden yoksun kalmaktadır.  Yoksun kalan kişiler ölenin sağlığında gelir ve getirleri ölçüsünde  cenaze giderlerini , ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıpları ve ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpları maddi tazminat kapsamında talep edebilirler.

  • Destekten yoksun kalma yalnız parasal yardım olarak düşünülemez. Evlâdın evde ailesine yardımcı olması, her türlü hastalık ve sair sıkıntılarında yardıma koşması maddi desteklik kapsamında değerlendirilmelidir. Anne ve babanın maddi durumlarının iyi ve gelirlerinin fazla olması ve ölenin gelir ve yardımına muhtaç olmamaları anılan davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep etmelerine engel değildir. Nitekim destekten yoksun kalma yalnız parasal yardım olarak düşünülemez. Evladın bayram günlerinde anne ve babaya ziyareti ve evde ailesine yardımcı olması, her türlü hastalık ve sair sıkıntılarında yardıma koşma görevi maddi desteğin kapsamında değerlendirilmelidir. Bu durumda anılan davacıların destekten yoksun kalmadıklarından bahisle tazminat talebinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.” 11.HD.11.10.2005, E.2004/10735 – K.2005/9566)

  • Destekten yoksunluk tazminatının amacı, desteğini yitiren kişinin, ölüm öncesi içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik yaşama düzeyinin devamını sağlayacak yardımın karşılığı olan paranın, bir başka deyişle bakım giderinin ödetilmesidir. Desteğin gelirinin dağıtımında öbür hal sahiplerinin de varlığı göz önünde tutulmalıdır. Desteğini yitiren kimse, kendisine ne yardım yapılması gerekiyorsa, yalnızca o tutarı isteyebilir ( Yargıtay 15. Hukuk Dairesi – 1974 / 1207 Karar ).


4-Destekten yoksun kalma tazminat davası görevli ve yetkili mahkeme;

Bedensel zararlar nedeniyle açılacak tazminat davasında Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olup yetkili mahkemeler ise 6100 sayılı HMK madde 16'ya göre haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.

6-Zamanaşımı  ;

Bedensel zararlar nedeniyle dava açma süresi 6098 sayılı TBK'nın72.maddesinde "Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. Haksız fiil dolayısıyla zarar gören bakımından bir borç doğmuşsa zarar gören, haksız fiilden doğan tazminat istemi zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcu ifadan kaçınabilir." şeklinde düzenlenmiştir.

AV.MİKAİL YAĞIZ