BEDENSEL ZARARLAR NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI


 GİRİŞ;

Türk Borçlar Kanunun 49.maddesi Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. şeklinde düzenlenmiştir.

Bir başkasının kusurlu ve hukuka aykırı bir fiili nedeniyle bedensel olarak zarar gören kişi TBK'ya göre  zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olup bu zararı ispatlarsa tazminat isteyebilir.

Bu yazımızda zarar ve tazminat kapsamında bedensel zararlar nedeniyle tazminat davasını inceleyeceğiz.

Bedensel Zararlar;

TBK'nın ölüm ve bedensel zararlar başlıklı bölümün 54.maddesinde bedensel zararlar düzenlenmiş olup bedensel zararlara özellikle şu örnekler sayılmıştır;

1. Tedavi giderleri.

2. Kazanç kaybı.

3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.

4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.

1.Tedavi Giderleri;

Haksız eylem veya kaza sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı ve ilerde yapacağı tüm masraflarını isteyebilir. Bunun tıbbi tedavi ile sınırlı bölümüne “tedavi giderleri” ve eski sağlığına kavuşup yeniden çalışmaya ve günlük işlerini sürdürebilecek duruma gelinceye kadar yaptığı ve yapacağı tüm masraflara “iyileşme giderleri” denilmektedir.

Gene Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre, tedavi ve iyileşme için yapılan masrafların dışında, kişinin iyileşmesi için ilerde yapılması zorunlu tedaviler ve henüz yapılmayan ameliyat masrafları, yaşam boyu kullanılacak ilâçlar, protez ve benzeri aygıtlar için yapılacak masraflar “gerçekleşmiş zarar” olarak nitelenmekte, uzman bilirkişi aracılığıyla bütün bunların hesaplatılır  hüküm altına alınması öngörülmekte; harcama yapılmadan da tedavi gideri istenebileceği kabul edilmektedir.¹ 

Tedavi için davacıların yaptığı giderlerin davalı tarafından karşılanması gerekir. Ancak yerel mahkeme bu hususta yeterli belge ve kanıt sunulmadığından davacıların bu yoldaki istemlerini reddetmiştir. Oysa BK.42/2. maddesi hükmünce yargıç, halin olağan cereyanına ve zarar gören tarafın aldığı önlemlere göre uygun bir tazminat takdir etmek zorundadır. Tedavi giderlerinin kanıtlanamadığı nedeniyle davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır. 4.HD.21.09.1999, 5378-7375

2-Kazanç Kaybı;

Kaza geçiren kişinin, kalıcı sakatlık durumu söz konusu olmayıp, bir süre tedavi görmesi, iyileşinceye kadar çalışamaması ve bu yüzden iş ve kazanç kaybına uğramış bulunması “geçici işgöremezlik”tir. Yargıtay kararlarında buna “mesleki işten kalma süresi” veya “çalışılamayan süre” denilmektedir.

Yalnızca meslek sahipleri ve çalışıp kazanç elde etmekte olanlar değil, tedavi ve iyileşme süresince günlük işlerini yapamayanlar, örneğin kaza sonucu yaralanma nedeniyle kendi ev hizmetlerini bir süre yapamayan ev kadınları da “geçici işgöremezlik tazminatı” isteyebilirler. Hattâ, trafik kazasında yaralanıp bir süre okuluna gidemeyen ve bu yüzden yıl kaybına uğrayan öğrenci de, çalışma yaşamına bir yıl geç atılacak olması nedeniyle gelecekteki kazanç kaybını tazminat olarak isteyebilir.² 

3-Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar;

Bedensel zarara uğrayan kişinin çalışma koşullarının ağırlaştığı, “kişinin kalıcı sakatlığı nedeniyle oluşan beden gücü kaybı sonucu gelirinde ve dolayısıyla malvarlığında bir eksilme olmasa dahi tazminat ödeneceği” anlayışına varılmış olmasıdır. Buna göre, beden gücünün belli oranda yitirilmesi durumunda, kişi, yaşıtlarına oranla daha fazla güç (efor) harcamak durumundadır. İşte harcanan bu fazla güç (efor) kaybı yüzünden haksız eylemden zarar gören kişinin tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. ³

4-Manevi Tazminat;

Bir başkasının kusurlu ve hukuka aykırı bir fiili nedeniyle bedensel olarak zarar gören kişi TBK'ya göre duyduğu acı ve elem nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunabilir.

TBK madde 56 "Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir." şeklinde düzenlenmiştir.

5-Görevli ve Yetkili Mahkeme;

Bedensel zararlar nedeniyle açılacak tazminat davasında Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olup yetkili mahkemeler ise 6100 sayılı HMK madde 16'ya göre haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.

6-Zamanaşımı  ;

Bedensel zararlar nedeniyle dava açma süresi 6098 sayılı TBK'nın72.maddesinde "Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. Haksız fiil dolayısıyla zarar gören bakımından bir borç doğmuşsa zarar gören, haksız fiilden doğan tazminat istemi zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcu ifadan kaçınabilir." şeklinde düzenlenmiştir.

AV. MİKAİL YAĞIZ


KAYNAKÇA;
1-
 Çelik Ahmet Çelik Tazminat Hukuku/Bedensel Zararlar
Blogger tarafından desteklenmektedir.