6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 74. Maddesi "Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz. şeklinde düzenlenmiştir.
TBK'nın 74. maddesi hükümlerine göre Hukuk Hakimi;
- Ceza Mahkemesinin sorumlulukla ilgili hükümleri ile bağlı değildir.
- Eylemin hukuka aykırı olup olmadığı, ceza mahkemesinin beraat kararlarına bağlı olup olmaksızın yeniden araştırma yapabilir
- Eylem ile zarar arasındaki nedensellik bağını hukuk mahkemeleri özgü araştırabilir
- Eylemden doğan zarara ilişkin tutarı belirleyebilir.
- Ceza Mahkemesinin suç teşkil edilen olaya ilişkin kesinleşmiş hükmü,
- Ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı ve o kararın dayanağı maddi vakıalar hukuk hakimini bağlar.
- Suçun işlenmediğine ilişkin beraat(kesinleşmiş) kararları,
- Eylemin hukuka aykırılığına bağlayan maddi olgular,
T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 09.04.2014 tarihli 2013/4-1008 Esas, 2014/490 Karar sayılı İlamı;
Dava; haksız fiil sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Ceza mahkemesince verilen, beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır. Ancak, hemen belirtilmelidir ki, gerek öğretide ve gerekse Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarında, ceza hakiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle "fiilin hukuka aykırılığı" konusuyla hukuk hakiminin tamamen bağlı olacağı kabul edilmektedir. Diğer bir anlatımla, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır. Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına ve öğretideki genel kabule göre, maddi olgunun tespitine dair ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini bağlar. Ceza mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir. Davacılardan birinin şikayeti üzerine, davalının hakaret suçundan dolayı ceza davasında yargılandığı ve davanın derdest olduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. 818 Sayılı B.K.'nun 53. maddesi gereğince ceza mahkemesince verilecek mahkumiyet kararının hukuk hakimini bağlayacağından, mahkemece, ceza davasının sonucunun beklenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
Hukuk Hakiminin Ceza Mahkemesi Kararları Karşısında Bağımsızlığı;
- Delil yetersizliğine dayanan beraat kararları hukuk hakimini bağlamaz,
- Ceza Mahkemesince değerlendirilen kusurun kast ya da ihmale ilişkin çeşidi beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz.
- Ceza mahkemesince, eylemin hukuka aykırı olmadığı gerekçesiyle verilen beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz.
- Ceza mahkemesinin nedensellik bağını saptayan kararı, hukuk hakimini bağlar ise de, nedensellik bağının bulunmadığına ilişkin kararı hukuk hakimini bağlamaz.
- Hukuk hakimi, haksız eylemi işleyenin ayırtım gücüne sahip olup olmadığını belirlemede Ceza Hukuku kurallarıyla bağlı değildir.
Hukuk Hakiminin Kusur Oranının Belirlenmesinde Bağımsızlığı;
TBK'nın 74. Maddesine göre hukuk hakimi Ceza Mahkemesinin belirlemiş olduğu kusurun oranı ve derecesini belirlemede bağımsız kılınmıştır.
Sonuç olarak ; Hukuk mahkemeleri ile ceza mahkemelerinin meydana gelen olaya zarar ve kusur yönünden değerlendirmelerinde konuları birbirinden farklı olup ceza mahkemesi suç olarak sınıflandırıp ve cezai müeyyidelere ilgili iken hukuk mahkemeleri tazminat sorumluluğuna yol açan haksız fiillerle meşgul olmaktadır. Bu yönüyle de hukuk hakiminin ceza mahkemesinin kararları karşısında bağımsız olduğu ve serbestçe hareket edebileceği kabul edilmektedir. Bununla beraber TBK'nın 74. Maddesinin bazı istisnaları da bulunmaktadır. Hukuk hakiminin Ceza Mahkemesi kararları karşısında etkilenip etkilenmemesi hususu hukuk hakiminin önüne gelen somut olaya bağlı olup her olay kendi içerisinde değerlenip kararı bağlanmalıdır.
AV. MİKAİL YAĞIZ